Gezi Tarihi: Kasım 2016
Yeni Zelanda Gezisi
Yeni Zelanda gezisi uzun yıllardır planladığım ancak aradaki çok uzun mesafe nedeniyle hem Avustralya hem de Yeni Zelanda’yı birlikte gezme planımın uzun bir boş zamanı gerektirmesi sebebiyle sürekli ertelediğim bir geziydi. Böylesi uzun bir geziyi bir de kış ayına denk getirmek ve kış ayında gezi için uzun bir boşluk bulmak da zor olduğundan yıllardır mecburen ertelemiştim Yeni Zelanda Gezi planımı. Sonunda 2016 yılının kış ayında 2 hafta gibi boş bir zaman bulunca fırsatı değerlendirdim.
Yeni Zelanda Vizesi
Yeni Zelanda Gezisi hakkında bilgi vermeden önce Yeni Zelanda vizesi hakkında bilgi vermek uygun olacaktır. Daha önce Yeni Zelanda vize başvuruları doğrudan Yeni Zelanda’nın Ankara’daki büyükelçiliğine yapılıyordu ancak Yeni Zelanda vizesi başvuru prosedürü Şubat 2016’da değişti ve o tarihten itibaren başvurular aynen Avustralya Vizesi sisteminde olduğu gibi online olarak yapılıyor. Yalnız Yeni Zelanda vizesi başvurularının incelenip sonuçlanması en az 10 gün bazı durumlarda ise 20 günü bulabiliyor. Nitekim benim vize başvurumun sonuçlanması (belki de araya bayram tatili de girdiğinden) 21 gün sürdü ve bu uzun süren vize süreci nedeniyle biletimi değiştirip seyahat tarihimi ötelemek zorunda kaldım. Yeni Zelanda vizesi başvurularının sonuçlanmasının uzun sürmesi tek olumsuzluk değil. Bir başka olumsuz nokta ise vize başvurunuzu Dubai’de yer alan ve diğer tüm Ortadoğu ve Arap ülke vatandaşlarının vize başvurularını inceleyip karara bağlayan ofisin inceliyor olması. Bu da Türkiye’de yaşamayan, Türkiye’yi ve Türk insanını tanımayan burada işlerin nasıl yürüdüğünü bilmeyen kişilerin vize başvurusunu inceliyor olması demek. Ayrıca online vize başvuru sistemi Avustralya’nınki gibi gelişmiş ve işlevsel değil. Örneğin Yeni Zelanda vize başvurusu yaparken sistem sizden yalnızca pasaportunuzun kimlik sayfasının taranmış halini istiyor ve daha önce ziyaret ettiğiniz ülkeleri sormuyor. Ayrıca somut olarak veya spesifik bir belge de istemiyor. Hal böyle olunca başvuru formu dışında yalnız 5 evrak ekleyerek başvurumu tamamladım ancak yeterli görülmedi. Garip olan hem online vize sisteminin belge istemiyor olması hem de sonradan “belgeler eksik” şeklinde email atmaları… Bunun üzerine 20 farklı evrak daha yükledim sisteme ve 1 yıllık turistik vize onayı almam toplam 21 gün sürdü. Tabii vizenin onaylanmış olması yetmiyor bir de pasaportu ve vize onay yazısını Ankara’daki Yeni Zelanda büyük elçiliğine gönderip bir nevi başka bir onay daha almak gerekiyor. Pasaport Ankara’daki elçilikte 2-3 gün kaldıktan sonra pasaporta herhangi bir vize yapıştırılmadan başvuru sahibine iade ediliyor ancak bununla da işlem bitmiyor maalesef. Pasaportu geri aldıktan sonra bu sefer de onaylanmış vizenin elektronik vize olarak email adresinize gönderilmesini beklemeniz gerekiyor. Görüldüğü üzere Yeni Zelanda vizesi almak oldukça uzun ve meşakkatli bir süreç. Dolayısıyla Yeni Zelanda vizesi için başvuru yapacak olanlar vize alma sürecinin en az 1 ay hatta bazı durumlarda 2 ay sürebileceğini hesaba katıp gezi planını ve uçak biletini buna göre ayarlarlarsa yerinde olur.
Yeni Zelanda vizesi aynı Avustralya vizesinde olduğu gibi pasaporta işlenmiyor ve PDF belgesi olarak email ile iletiliyor. Yukarıda benim almış olduğum Yeni Zelanda vizesi var. Her ne kadar bu belgede vizenin çıktısını alıp yanınızda bulundurmanız gerektiği yazsa da bu belgeyi hiç kimseye göstermek zorunda kalmadım. Zira Yeni Zelanda vizeniz bilgisayarda otomatik olarak görünüyor ve kimse size vize belgesi sormuyor.
Ayrıca şunu da belirteyim Yeni Zelanda vizesi konusunda Türk vatandaşı olarak yaşadığınız bazı olumsuzluklar maalesef vizeyi aldıktan sonra da devam ediyor. Örneğin diğer ülke vatandaşlarından farklı olarak Türk vatandaşları Yeni Zelanda’ya yapacakları uçak yolculuklarında online check-in yapamıyor. Diğer vatandaşlardan farklı olarak güvenlik önlemi nedeniyle check-in işlemini ancak havalimanında yapabiliyorsunuz ve check-in işlemi için dönüş bileti göstermek gerekiyor.
Auckland Gezisi
Türkiye’de uçakla seyahat edilebilecek en uzak yerlerden birisi Auckland. Türkiye’den Auckland’a direkt uçuş bulunmuyor ancak direkt uçuş olsaydı herhalde en az 20 saat sürerdi. Ben de haliyle Auckland direkt değil Qatar havayolları ile İstanbul’dan Doha üzerinden önce Sydney’e oradan da Auckland’a uçtum.
Auckland Havalimanı
Yeni Zelanda gezisi denince akla kuşkusuz ilk olarak Auckland geliyor. Yeni Zelanda’nın en bilinen şehri olan Auckland aynı zamanda ülkenin en büyük ve en kalabalık şehri. Auckland Havalimanı’na iner inmez Yeni Zelanda’nın yerlileri olan Maoriler’e ait sanatsal çalışmalar, Yeni Zellanda’da çekilen filmlerdeki bazı karakterlerin heykelleri ve hayvan sesleri sizi karşılıyor. Ayrıca yolcu bekleyen kişilere baktığımda adeta Birleşmiş Milletler tablosu ile karşılaştığımı da söylemem gerek. Auckland Havalimanı’na inen birisi burasının Yeni Zelanda olduğunu bilmese muhtemelen Hindistan veya Pakistan sanabilir zira yolcu bekleyenlerin büyük kısmı göçmendi hatta havalimanı çalışanları da…Pasaport kontrolü sonrasında sıkı bir gümrük kontrolü sizi bekliyor. Ülkedeki doğal hayatı korumak adına yolcuların yiyecek, bitki ve hayvan getirmesi kesinlikle yasak.
Yeni Zelanda gezi planım itibariyle büyük bir SUV kiralamayı tercih ettim ve Toyota Land Cruiser Prado için rezervasyon yaptım. Havalimanına inince ilk işim rezervasyon yaptığım aracı teslim almaktı ancak büyük bir sürprizle karşılaştım zira araç kiralama şirketleri Türkiye sürücü belgesini kabul etmedi. Meğer 2016 yılında kanunlar değiştiği için artık Yeni Zelanda’da İngilizce dilinde uluslararası bir sürücü belgeniz yoksa mutlaka sürücü belgenizi İngilizce’ye tercüme ettirip araç kirlama şirketine ibraz etmeniz ve araç kullanırken de bu tercüme evrakını sürekli yanınızda taşımanız gerekiyormuş. Bende eski tip Türk sürücü belgesi olduğundan ve bunu yapan sivri zekalı memurlar ön sayfadaki bilgilerin İngilizcesi’ni yazdığı halde arka tarafta yer alan nüfus bilgilerinin tercümesini eklemediğinden sürücü belgesini tercüme ettirmek zorunda kaldım. Gece vakti tercümanı nereden bulacağım diye düşünürken araç kiralama şirketi ile çalışan bir tercümana telefonla ulaşıp kredi kartı bilgilerimi verdikten sonra ve de gece yarısı olduğu için 2 kat yani 200 NZD ücret ödeyerek sürücü belgemi tercüme ettirdim. Tercümenin bitmesi ve PDF olarak email ile bana ve araç kiralama şirketine gelmesi 1 saat sürdü. Dolayısıyla Yeni Zelanda gezi planı yapanların gitmeden önce tam İngilizce olan yeni tip sürücü belgesi almasını tavsiye ederim.
Yeni Zelanda’da Araç Kullanmak
Yeni Zelanda’da araç kullanırken yaşanacak ikinci problem ise direksiyonun sağda olması ve trafiğin soldan akması. Daha önce Tayland’da sağdan direksiyonlu araç kullanma deneyimim olmuştu ama gerçek anlamda uzun soluklu olarak ilk defa sağdan direksiyonlu bir aracı Yeni Zelanda’da kullandım. Sağdan direksiyonlu araç ile soldan akan trafikte sürüş yapmanın en büyük zorluğu sağa ve sola dönüşlerde yılların verdiği alışkanlıkla hatalı dönüş yapma durumu. Tüm tatil boyunca hiç ciddi bir risk yaşamadım yalnızca birkaç küçük hata ile kazasız bir sürüş yaptım.
Auckland Gezilecek Yerler
Dünyanın en yaşabilir şehirleri arasında her zaman ilk 10’da olan Auckland planlı ve güzel bir şehir. Yeni Zelanda gezisi için gelen kişiler Auckland’ın panoramik fotoğrafını çekmek ve şehir manzarasını seyretmek için Mount Victoria’ya gidiyor. Çok yüksek olmayan yeşil bir tepecik niteliğindeki Victoria Dağı’nda rzagara rağmen keyifli dakiklar geçirmek ve bolca fotoğraf çekmek mümkün en turistik noktaları olan
Auckland’ın gece fotoğrafını çekmek için arabayla pek çok farklı noktaya gidip çekim yaptıktan sonra, gece fotoğrafı çekmek için en uygun noktanın aşağıdaki fotoğrafı da çektiğim Stanley Bay olduğuna karar verdim.
Auckland Sky Tower
Yeni Zelanda gezisi sırasında mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında Sky Tower kulesi geliyor. Auckland şehrinin simgesi olan Sky Tower tam da şehir merkezinin ortasında yer alıyor.
Güney yarım küredeki en yüksek bina niteliği taşıyan Sky Tower’dan tüm Auckland’ı kuş bakışı görmek mümkün.
Dünyanın pek çok metropol şehrinde Sky Tower benzeri kuleler var ancak Auckland’daki Sky Tower’ın diğerlerinden farkı, yükseklik korkusu olanlar hariç insanların üzerinde yürüyebildiği cam bir zemin barındırması. Sky Tower’ın en üst katındaki seyir terasında bulunan cam zemin üzerinde yürümek insana heyecan veriyor.
Maungawhau Krateri
Bir yanardağın ağzındaki krater olan Maungawhau, aynı zamanda Aucklan’daki en yüksek doğal tepe konumunda. Auckland’a gelen herkesin ziyaret etmesi gereken bu ilgi çekici doğal kraterin deriliği 50 metre civarında. Ayrıca kraterin tepesi de muhteşem bir Auckland şehir manzarası sunuyor.
Yeni Zelanda Gezilecek Yerler
Aucklan dışında Yeni Zelanda’da gezilebilecek yerler listesi hayli uzun. Ancak Güney Ada’ya geçmediğim için özellikle Kuzey Adasında gezilebilecek belli başlı yerlere değineceğim.
Waitomo Glowworm Caves – Ateşböceği Mağarası
Yeni Zelanda gezisi sırasında mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi de Waitomo. Zira dünya üzerindeki en ilginç mağaralardan birisi de Waitomo köyü yakınlarındaki ışıklı kurtçuk mağarası. Sivrisineklere ve başka tür uçan haşerelere ev sahipliği yapan bir nehir karanlık bir mağaraya doğru akıyor ve sinekleri de beraberinde mağaraya taşıyor. Mağaraya giren sinekler, zifiri karanlıkta mağaranın tavanında adeta yıldızlar gibi parıldayan ışıltıları görünce yukarı doğru uçuyor ve onları çeken bu ışıltılara bir anda yapışıp kalıyorlar. Aslında bu ışıltılar atş böceğine benzeyen ve ışık saçan solucanlar ve bu bunlar aşağı sarkıttığı bir yapışkan bir maddeye ışık ekleyerek sinekleri çekiyorlar ve ışıkların büyüsüne kapılan sinekler böylece ışıklı kurtçuklara yem oluyorlar. Mağaraya ziyaret için gelen turistler 10-15 kişilik sandala biniyor ve tam bir sessizlik ve zifiri karanlık içinde tavandaki ışıklı kurtçukları seyrediyor. Fotoğraf çekmek yasak olduğundan hatta yasak olmasa bile o zifiri karanlıkta özel ekipman kullanmadan fotoğraf çekmek imkansız olduğundan maalesef ışıklı kurtçukların fotoğrafını çekemedim. Bu nedenle mağaraya girerken ve çıkarken çektiğim birkaç fotoyu ekleyebiliyorum.
Waiotapu
Doğası ile meşhur Yeni Zelanda’nın bir başka özelliği ise Maurilerin yaşadığı volkanik Waiotapu bölgesinde bulunan jeotermaller, gayzerler, kaynayan çamurları ve sülfür dolu doğal havuzlar. Yeni Zelanda’ya gezi için gelenlerin mutlaka bu bölgeyi ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.
Devil Bath – Şeytan Banyosu
Sülfür dolu bu doğal havuz yeşil görüntüsü ile dikkat çekiyor ve renginden dolayı Devil’s Bath yani “Şeytan’ın Banyosu” olarak isimlendiriliyor.
Champagne Pool – Şampanya Havuzu
Derinlikteki sıcaklık 260 santigrat derece ama yüzeydeki sıcaklık 75 santigrat derece ki bu sıcaklık bile suya elinizi soktuğunuzda haşlanmanız için gayet yeterli.
Yeni Zelanda Hayvancılığı
Yeni Zelanda, inanılmaz doğası ile insanı büyülüyor. Yeni Zlenada gezisi sırasında bakir doğada araç kullanırken yeşilin onlarca farklı tonunu ve bu yeşilliklerde otlayan bolca hayvan görüyorsunuz. 4 milyon insanın yaşadığı bu ülkede 60 milyon küçükbaş hayvan olduğunu söylersem herhalde hayvancılığın hangi boyutlarda olduğu anlaşılacaktır.
Cathedral Cave
Yeni Zelanda’daki en ünlü turistik yerlerden birisi kuşkusuz Cathedral Cave olarak bilinen mağara. Buraya ulaşmak için Auckland şehir merkezinden neredeyse 3 saatlik bir yolculuk yapmanız gerekiyor. Yolculuk sonrası aracınızı yukarıda dağın üzerinde bir otoparka bıraktıktan sonra en az yarım saatlik bir patika yolda zorlu ve yorucu bir yürüyüş yapmanız gerekecek.
İki plajı birbirinden ayıran devasa bir kayalık dağ ve bu dağın altından geçen kocaman bir oyuk ve o boşluğun arkasındaki görünen mini bir kayalık daha.Garip olan ise şu, bana göre Yeni Zelanda’da gezilmesi gereken yerler arasında ik 3’te olan Cathedral Cave pek fazla bilinen bir yer değil be internette Yeni Zelanda’da gezilecek yerler şeklinde İngilizce veya Türkçe barama yaparak pek kolay bulamayacağınız bir yer. Bu kadar muhteşem bir doğa harikasının çok bilinmemesi yani İngilizce söylendiği gibi “underrated” olması bana çok şaşırtıcı geldi.
Oysa burası, sıradışı görüntüsü ile doğa ve estetik olarak fotoğraf meraklılarını cezbeden ve her fotoğrafçının fotoğrafını çekmek isteyeceği muhteşem bir manzara sunuyor…
Cathedral Cave yalnızca fotoğraf çekmek için değil aynı zamanda yüzmek için de çok ideal bir yer. Yeni Zelanda gezisi için buraya kadar gelenler burayı mutlaka ziyaret etmesini ve ziyaret için gelenlerin de yanına mayo almasını tavsiye ediyorum.
Yeni Zelanda Gezisi ve Konaklama
Yeni Zelanda ve özellikle Auckland gezi ve konaklama bakımından çok sayıda alternatif sunuyor. Auckland şehir merkezinde bolca otel alternatifi var ancak fiyatlar Türkiye ile kıyaslanmayacak kadar yüksek. Auckland dışına çıktığınız zaman da villa tipi doğa evlerinde konaklama yapmak mümkün ki çocuğu Yeni Zelandalı emekli çift bu şekilde yatırım olarak ev alıp otel gibi günlük kiralama yapıyor. Aşağıda görüldüğü üzere kaldığım ev oldukça büyüktü ve muhteşem bir nehir manzarası vardı.
Manuka Balı
Yeni Zelanda gezisi yapmak isteyenlere son olarak dünyaca ünlü Manuka balını almalarını tavsiye ederim. Oldukça şifalı hatta antiseptik özelliği olan bu özel bal yalnızca Yeni Zelanda ve Tazmanya’da üretiliyor ve son derece pahalı. Yeni Zelanda gezi turumda satın almış olduğum fotoğraftaki 250 gramlık Manuka balının fiyatı 80 NZD yani 60 USD civarında.
Yeni Zelanda Hakkında İlginç Bilgiler
- Auckland’da yaşayan her 3 kişiden 1’isinin kendisine ait botu veya yatı var,
- Yeni Zelanda üzerindeki ozon tabakası çok ince olduğundan güneşten gelen ultraviyole ışınların zararlı etkisi fazla kırılamıyor bu nedenle cilt kanseri vakıaları yaygın.
- Yeni Zelanda’da özellikle Auckland’ın bulunduğu kuzey adasında iklim oldukça ılıman yazın sıcaklık en fazla 23-25 derece, kışın ise en düşük 10-12 derece civarında.
- Yeni Zelanda’da 4 milyon insan ve 60 milyon koyun yaşıyor.
- Yeni Zelanda’da hiç yılan bulunmuyor.